-
1 bir yer kazan
= biri kepçe как шумо́вка в котле́ (всё обыскать в поисках кого-чего-л.) -
2 kazan
каза́н, котёлbuhar kazanı — парово́й котёл
çamaşır kazanı — бак для кипяче́ния (белья и т. п.)
••- kazanı kapalı kaynamakkazan kaynamayan yerde maymun oynamaz — посл. там, где не кипит котёл, обезья́на не танцу́ет
- bir yer kazan
- biri kepçe
- İstanbul kazan ben kepçe üç gün seni aradım -
3 biri kepçe
См. также в других словарях:
kazan (biri) kepçe — (bir yer) bir yeri etraflıca (dolaşmak, aramak) anlamında kullanılan bir söz İstanbul kazan ben kepçe, üç gün onu aradım … Çağatay Osmanlı Sözlük
Qaraei — Infobox Ethnic group http://www.rugreview.com/or95k1.jpg] caption = A Qaraei man group = Qaraei pop = ca. ? region1 = flagcountry|Iran pop1 = ? (est. ? of total) ref1 = region2 = flagcountry|Azerbaijan pop2 = ? ref2 = region3 = flagcountry|Turkey … Wikipedia
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazanmak — i 1) Kazanç sağlamak Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım. P. Safa 2) nsz Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız. B. Felek 3) Çıkmak, isabet etmek 4) Edinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
KINKIN — Yol gösterici, kılavuz. * Bir cins çekirge. * Yer altındaki suyun miktarını bilip kazan kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük